Şeker hastalığının gözlerde etkisi ve tedavisi
Dr. Ayhan Pulur
Hangi tip şeker hastalığı olursa olsun, tedaviye zamanında başlanmaz, düzenli ve etkili bir şekilde sürdürülmezse şeker hastalığı zamanla çok ciddi sağlık problemlerine yol açar. Bu problemlerin hemen hepsinin temelinde hastalığın özellikle ince cidarlı kan damarlarında yol açtığı tahribat vardır. Şeker hastalığı nedeniyle yapısı bozulan damarlar, içinde bulundukları organların da işlevlerinin bozulmasına yol açarlar. Bu organların başında böbrekler, gözlerimiz, kalbimiz, beynimiz gelir. Bu organların hepsinde, ince kan damarları hayati derecede önemli rol oynarlar. Şeker hastalığı nedeniyle yapısında bozulmalar oluşan bu damarlarda zamanla kopmalar, kırılmalar ortaya çıkabilir. Bu durumda ilgili organda kanamalar ve dokularda adına ödem dediğimiz sıvı toplanmaları oluşur. Bir süre sonra bozulan damarların yerine istenmeyen yeni damarlar oluşmaya başlar. Oluşan bu yeni damarlar ne yazık ki çok daha hızlı bir şekilde bozularak hastalığın yol açtığı tahribatı geri dönüşü çok zor olan bir noktaya taşırlar. Bu nedenle şeker hastalarının, tedavilerini hastalığın bu denli ilerlemesine imkan vermeyecek şekilde büyük bir titizlikle sürdürmeleri gerekir.
Şeker hastalığı tedavisinde hastanın kendisinin de hastalığı konusunda “uzmanlaşması” gerekli ve önemlidir. Uygulanan ilaç tedavine paralel olarak diyet ve egzersiz programlarının belirli bir disiplin çerçevesinde yürütülmesi gerekir. Hastalığı takibinde çok önemli olan ve Almanca “Langzeitzucker” olarak adlandırılan (kan tahlili belgesinde “HbA1c” olarak geçer) ve şekerin “kara kutusu” diyebileceğimiz bir kan değerini her şeker hastası doktoru aracılığı ile mutlaka izlemelidir.
Düzenli olarak yapılacak göz muayenesi hastalığın sadece gözdeki etkileri değil ama genel olarak seyri konusunda şeker doktorunuza da yol gösterecektir. Göz doktorunuz gözünüzün içine bakarak retina tabakası üzerindeki ince yapılı damarlarda oluşan değişiklikleri değerlendirecektir. Göz damarlarınızda herhangi bir bozulma başlamışsa, muhtemelen diğer organlarınızda da benzeri damar değişiklikleri oluşmaya başlamış demektir. Bu durumda tedavi stratejinizin değişmesi gerekebilir; örneğin ağızdan tedavi yerine Insülin tedavisine geçilebilir.
Göz doktorunuz göz muayenenizde elde ettiği bulguların ışığında şeker hastalığının bizatihi gözünüzde yol açtığı tahribata ilişkin bir tedavi öngörebilir. Bu tedavinin planlanmasından önce göz damarlarınızda oluşan değişiklikleri daha ayrıntılı inceleyebileceği ek muayenelere ihtiyaç duyabilir. Damar yapısının daha iyi görüntülenmesine olanak sağlayan ve adına “göz anjiografisi” denilen bir muayeneye ek olarak gözün keskin görme merkezinde (sarı nokta / makula) ödem olup olmadığı gösteren “göz tomografisi” tetkiklerinin yapılması gerekebilir.
Göz arkasında ağ tabakada ödem, kanama ve ileri derecede bozulmalar varsa ek tedaviler; örneğin belirli aralıklarla gözünüze ilaç enjekte etmek ve bazen de lazer tedavileri gerekebilir. Enjeksiyon tedavisi göz arkasındaki bozukluk düzelinceye ayda bir tekrarlanır.
Sorunlarınız bu noktaya gelmeden, gözlerinizin sağlıklı kalması için hiç bir zaman unutmamanız gereken nokta, şeker hastalığının kendisinin tedavi edilmesidir.
Sağlıkla kalın.
Dr. Ayhan Pulur